Ya Dışındasındır Çemberin, ya da “İçinde” Yer Alacaksın.. Kendin İçindeyken, Kafan Dışındaysa, Çaresi Yok Kardeşim, Her Akşam Böyle içip, Kederlenip, Mutsuz Olacaksın..!

Başlık uzun ama.. Kısalacak bir durumuda yok..

 

 

Türkiye cumhuriyeti tarihinde, Türkiye Cumhuriyet'i başbakanının elini, tüm kameraların önünde, donla sikan ilk insan sanırım Bizim kaleci Volkan :). daha önce böyle bir olay olduysa da bu kadar sakin karşılanmamıştır herhâlde. ^{ancak soyunma odası orası adı üstünde soyunuluyo gitmeyin bu kadar çocuğun üstüne yaylım ateşi açılmış sanki hemen altı okuyun siz bakim..}

 

Engil Verel çırıl Çıplak ne olmuş ki..

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=114029

 

Bundan sonrada bu konuyla ilgili….

 

aç oğlum göster amcana repliği gelir aklıma hahaha :D

 

 

Onun hayat felsefesi…plan yapma hayal kırıklığı olur; hep kötüyü düşün ki iyiye sevinebilesin.

Bugün bir kara böcük’den bahsedesim var, Biraz gündemden salak saçma şeylerden uzaklaşıp ta, Sevdiğim birisinden bahsedeceğim.. Bazen arada yazılarımda sevdiğim ve hayatlarının gidişatına kendi güzelliklerini katan insanlara yer verip onları kaleme dökmek hoşuma gidiyor, basit insanları sevmediğimi yedi cihan bilir, bu bahsi geçen kara böcük’ün o kadar saf bir kalbi varki, birbirimizin kötü zamanlarında buluyoruz birbirimizi, sonra kaybolup yine buluyoruz şaka gibi :) 

 

Ona bir söz benden… "bugün, dün olsun istemiyorsan, bugün dun yaptığın şeyleri yapma. daha da önemlisi bugün dün yapmadığın şeyleri yap."

 

Söylemek istediğim gayri ihtiyari şeyler.. kara böcük ne yazık ki sık bulunmayan insan tipidir, birlikte olmaktan her daim keyif alabileceğiniz kesin olan insandır.. Nesli tükenmeye yüz tutmuş türdendir, konuşurken canınızı sıkmaz, Bu günlerde canı sıkılmış kafası bir okadar karışık.. Şimdi nereden başlasam ne yazsam diye düşünürken, en iyisi kara böcük ün o saf bozulmayan kalbini, Aile değerlerine olan saygısından bahsedeyim, sonuçta hemen hemen hepimizin çoğu zaman gördüğü yaşadığı olağan şeyler bunlar, bu konulardaki yazacağım konunun ana kahramanı kara böcük olsa da genelde herkes içinde geçerli şeylerdir, ben buradan başlıyayım lafı uzatmadan

 

sanki aşkı öğütmeye programlı gibiyiz
aslına bakarsan insan olarak iyiyiz
ama daha fazlasını isteme benden yalvarırım
ben bittim artık kalmadım

 

Şimdiki Ruh Hali bu valla bak..

 

Hımmm ilişkiler konusundaki bahtsızlığına parmak sokayım bari, ilk konu olarak en son uzun bir görüşme yapınca bu konudaki müzdariipligini dile getirmişti :)  şöyle ele alırsak, bugüne kadar gördüğüm kadarıyla insanları gerçekten tanıdığınız nokta, hep ilişkilerin bitişine doğru oluyor. ve kesinlikle sevgililik ilişkisi, iş ilişkisi, arkadaşlık ilişkisi diye ayırmıyorum bu konsepti. yıllarca aynı kaptan yemek yediğim arkadaşımın göt olduğunu da gördüm, çalıştığım insanların yaptığı terbiyesizliklere de tanıklık ettim. Allah için, bugüne kadar öyle çok bir sevgililer konusunda dilim yanmadı gerçi. ama başı yanmış çok insan da vardır elbette. işler kötüye gittiğinde, beklediğini bulamadığında, umduğunu kazanamadığında karşımızdakinin nasıl davrandığını en başından öğrenebilsek, zaten hiç kimse uzun süreli ilişki (iş ilişkisi, arkadaşlık ilişkisi, sevgili ilişkisi) yaşayıp ayrılmaz gibi geliyor. üstelik bu şekilde kötüden başlayan ilişkilerde de, cicim aylarındaki samimiyetsizlikten, olduğu gibi davranmama bayağılığından sıyrılmış olurduk. yani bizim kara böcük’ün karşısına çıkanlarda istediklerini mi alamıyorlar yoksa, kızın değerleri çok mu ağır basıyor ne birde ne şanstır hep zıt kutup insanlar, ayrı hayatlar ayrı dünyalar sonuçta üzülen her zaman kara böcük gibiler oluyor.. neden hep ben vs.. söylemleri havada gırla uçuşur oluyor, şimdi soruyorum.. Seçimlerimizin getirdiklerini yaşıyorsak ?? yukarıda biz söz benden demiştim Okuyunuz.. o yapılırsa umarım bu sorunlarda aşılmış olacaktır :D i have a dream ulan!

 

Şimdi ilişkisine ya ara verildi, yada ismi konulmadı karamsarlıklar denizi, yani aslında kimilerinin sandığı gibi, kadının veya erkeğin, hopppaaaaaa! başkalarına atlaması, o yataktan bu yatağa geçmesi, çılgınlar gibi sevişmek için zaman kazanması değil aslında bu dönem anladığım kadarıyla…..

evet; kızlarımız, zorda kaldıklarında veya akıllarına başka biri düştüğünde ki bu genelde çok görülür oldu, tutundukları dalı bırakmamak adına, sağlamcılar ya, "ilişkimize ara verelim, Berkecan", deyu kelamda bulunabilirler. neyse ki, konumuz ne Berkecanlar, ne de o Berkecan'ı suya götürüp, susuz getiren gülverencan'lar. bu lümpenler ile işimiz yok. ben, olgun ve iyi insanların ilişkilerine ara vermelerinden bahsedeyim... (Kara Böcük Misal )

İlişkinin adı konmaması veya aramaların kesilmesi veya ilişkiye ara vermek, her iki tarafın da kendini dinlemek için zaman kazanmasıdır. arada tel açılır kendi hayatları ile ilgili sorunları da dile getrilmişsede, bir ilişki, ne olduysa olmuş, kim bilir neler yaşandı, tıkanmıştır. ve bu tıkanıklık aşılamıyordur. birbirini yıpratmaktan ve her zaman tartışmaktansa, bir süre için, insanların birbirinden uzaklaşması daha sağlıklı olur.

diyelim ki;

kız arkadaşınız ile çözemediğiniz bir sorun var. her gün telefonda tartışıyorsunuz. birlikte geçirmek istediğiniz her an kavga ile sonuçlanıyor. birbirinize tahammül edemiyorsunuz. ama, ikiniz de bu ilişkiyi bitirmek niyetinde değilsiniz. belki yılların alışkanlığı... kim bilir...
işte, bu durumda, ilişkiye ara vermek iyidir... birbirinizden uzaklaşır ve yaşamlarınıza daha tepeden bakabilirsiniz.

insan, biraz soluklanınca ve kendine gelince, karşısındakini suçlamaktan vazgeçip, anlamaya çalışıyor. bunu devamlı olarak tartışırken yapamazsınız. ama, bir süre kendinizle baş başa kaldıktan sonra, yahu, ben de hatalı olabilirim, diye düşünebilirsiniz.ya da, tam tersi olur. görmediğiniz ayrıntıların ve ilişkinizi bu hale getiren gerçek nedenlerin farkına varırsınız.

Bu Süreç bir karar arifesidir aslında. ya sorunlarınızı çözüp devam etme kararını alırsınız, ya da ayrılma... ama, inanın, durum ne olursa olsun, sizin için (tabii ki, o'nun için de) en hayırlısıdır. Senin İçinde en hayırlısını yap yani..

 

yaz günü, agustosta terleyecek sen sileceksin mesela..öyle insandır Kara böcük arada atıflar yapıyorum anlıyor o :) hani bazen etrafımızda hayatımızda vardır yaşayış biçimleri yaşantıları, bulunmuş oldukları ortama ayak uydursalarda kafalarında düşüncelerinde hep bir agırlık vardır, hep bir tepkime yaratırlar beyinleri de, türkü gibidir, kötü insanların türküsü yoktur, Türkü gibi yaşamak bu zamanda zor meziyettir vesselam, düz geçer ilişkilerden sıyrılıp, sevginin ne olduğunu sindirdiniz mi. çok istediğiniz halde harama el sürmeyip, içinizde bir gram pişmanlık olmadan arkanızı dönüp gittiniz mi. rastladığınız bir haksızlığa hiç çekinmeden müdahale ettiniz mi, mazlumun hakkını Hızır paşalardan aldınız mı. inanmasanız bile Allah a, ne kadar saf bir sevgi ile ona koşanları gördünüz mü?? Bu zamanda türkü gibi olmak zor meziyettir vesselam.. Bozulma sen hiç bozulma kara böcük..

 

 

İçimden Sana Bir Dize Yazmak gelir…

 

 

saçlarını dağıtırsın
rüzgarlara bırakırsın
sen sevmeye yakışırsın
seni sevmeyen ölsün

 

Çok Klasikleştim Özüme Dönesim Gelir..

 

"saclarını dağıtırsın
sonra bana taratirsin
sen ne bicim bir kadinsin
seni dövmeyen olsun"

 

Hahaha  :))

 

Hadi buda Bonus..

 

Öyle bir içten sarılırım ki, Selama durur tüm geçmişin
Olabilirliğine şaşarsın.. Böyle sevilmenin   Melek Ön...

Yorum bırakmak ister misin? !

Elektrik Alınan Adamın Ay Sonunda Fatura Yollaması

Biraz önce blog yazmaya niyetlendim tam moda sokuyorum kendimi hafif den ampulun etrafında birşey uçusuyor kelebek sandım kafamı bir çevirdim “yarasa” yuh dedim bunun ne işi var burada, cok acayip ses cikartiyorlar, viyyik viyik kulak kanatmaya birebir..sanırım kapı pencere açık durunca oluyor bunlar. çıkartayım diye uğraşırken ikincisi de geldi. sanırım birbirlerine kur yapıyorlardı. rahatsız etmeyeyim çiftleşsinler diye balkona çıktım üçüncü de girince eeeaaahhh yeter la gruba izin vermem diyerek daldım içeri iki saat sürdü çıkarma seansı. hahah şaka 1 tane girdi kaçırdım bir daha gelmez şerefsiz pis korktum ama :)

Aşk-ı memnu, canım benim, demek dönüyorsun. hoş geldin, seni özlemiştik. Bu diziyi seviyorum neden bilmiyorum..

Bu arada; aklıma geldi, bugun bir kaç kişiye yol verdim.. Size benden öneri birinin üzerinizden ego tatminine çalıştığını hissediyorsanız etrafınızdakilerin kaçın derim, çok ciddiyim, hoşgörüsüzce başkalarını eleştiriyorsa’da, sadece kendi çıkarları için yanımızda oluyorsa, cimri olmasıda yeterli ve geçerli sebeptir. hele hele cimriliğini asalak boyutlarına taşımışsa kişi, hemen kaçın derim, ve ihanet yine kaçın derim valla bak, ipi kopmuş uçurtmalar gibi götünün başının oynaması,yan çizmesi.koşarak uzaklaşın! valla ben yaptım huzurluyum.. tavsiye ederim yapınız..

Moralim süper degil bugun durgunum.. bir kırıklık var yürekte tarifi zor..

Gerçeklerden kopmuş bi yerlerde heryer olabilir?????, hayal alemlerinde takılıyorum. oralarda her şeyin en süperi benim, çünkü etrafta benden başka kimse yok. kralım, en büyüğüm. özenilen ve gurur duyulan alfa erkeği. gerçek öyle değil. ama gerçekler örtülebilir.

Bugünden başka daha ne kadar zaman önce bu kadar ölmek istedim acaba. bugünün bi özelliği yok, diğer günlerin de yoktu. zaten gün diye bi kavram da yok, ilerleyip duruyor, güneş-ay-güneş-ay, bana faydası yok. bana hiçbir şeyin faydası yok. bu pisliğin, bu hayali yansımaların içinde boğulup durmaktan sıkıldım, ama daha ötesini görebilecek kadar da cesur değilim. bana bakan insanların gözlerini görüyorum, değer verilmiş, beni bir şey sanmışlar. artık öyle bir şey olmadığımdan ise çok eminler. dev bir hayal kırıklığı. kendimden ümidi keseli uzun zaman olmuştu ama başkalarının benden iğrenmeye başlaması çok eski değil. çok kötü, çok iğrenç. sanki her yere kusmuşum ve temizlemekten kaçınıyormuşum gibi. her yerde benim pisliklerim var. temizlemeye çalışırken daha da yaymışım. parçalanmış aynalar, kırılmış eşyalar. hepsini tamir edeceğime, düzelteceğime söz verdim, ama hepsini daha da bozdum. her şeyi kırıyorum. eskiden kırarken zevk alırdım, şimdi sadece kırıyorum. anlamlı olabilecek, değerli sayılabilecek her şeyi ayağımın altında eziyorum, parçalıyorum. her şeyden uzaklaşmam gerek. her şeyi parçalamam gerek.

Dünyadaki en anlamsız parça. puzzle'daki hiçbir yere uymuyorum. çoktan torbaya atıldım, rafa kaldırılmak için yalvarıyorum. bu benim yenilmiş ve mahvolmuş halim. çaba sarf etmeyi önemsemiyorum, başarıyı önemsemiyorum, sevgiyi veya saygıyı dinlemek istemiyorum. kısa kısa nefes alıp verip, en sonunda durmak istiyorum. bilincin bi şekilde yok olup, dağılıp gitmesini istiyorum. pis bir böcek gibi ışığa doğru sürükleniyordum, artıklarımla her yeri karartarak. şimdi bütün ışıklar söndü, ve kendimi küçük kıskaçlarımla boğarken buldum. gregor samsa gibi bir hamamböceğiyim, ama kendimi sindirmek için üzerime kusuyorum.

Bir işe yaramayacak, hiçbir işe yaramayacak. uyandığında her şey çok uzakta gelecek. aşağılık beynin tarafından "uyanmak", temizlenmiş, arınmış olmak olarak algılanacak. her günü yaşayıp durmak zorundasın, sabahların en kör saatinde kendini boğmak istediğin ana kadar yaşayacaksın. üstün başın parçalanacak, gerçekten kaçmak için gırtlağın parçalanana dek bağıracaksın. ve hiçbir şey olmayacak. uyuyacaksın. uyandığında aynı arınma hissi. ve tekrar aynı döngü. sürekli olarak aynı döngü. hücrelerin kendini imha edene dek aynı döngü. aylar sürebilir. yıllar sürebilir. ama bütün bunları bir anda bitirebilirsin. bütün bunları hemen sonlandırabilirsin. bir daha başkalarının senin için duyduğu utancı hissetmeden sessizce kaybolabilirsin. hemen. o yılışık ve kaypak korkunu, sadece bir-iki saniye için geride bırakarak, hayatında yapacağın en onurlu şeyi yapma cesaretini kendinde bulabilirsin. ayağa kalk, yürü, yapılması gerekeni yap, uyu. onurun varsa böyle olmalı. gururun bunu yapmalı. şimdiye kadar binlerce defa bunu yapman gerekirdi. onun yerine uyuştun. her şeyden kaçtın. saklandın. inkar ettin. ağladın. tırnaklarınla yüzünü kazıyıp, derilerini ayıkladın. ama yapılması gerekeni yapmadın. utancı gördün, hayal kırıklığını gördün, dağılmayı gördün, ama aynı tiyatroya her gün devam ettin.

Şimdi de işte aynı şeyi yapıyor değil misin. Blog'da yazı yazarak rahatlama. "içini boşaltmak ehe ehe..". iğrenç bir mastürbasyon. bunun amacı nedir, bunu birilerine okutarak yaptığın nedir? senin saçmalıkların ilginç veya önemli mi? kendini ifade mi ediyorsun, kendini ifade etmenin anlamı nedir? yanındaki insanların senin için ağlamalarını veya parçalamalarını görmüyor, "kendini ifade etme" aptallıklarıyla mı uğraşıp duruyorsun? ne yapıyorsun, bütün bunları niye yazıyorsun? niye kendini özel ya da önemli gibi hissetmek için ıkınıp duruyorsun?

Bütün bunlar saçma, bunlar seni değiştirmeyecek. bunlar seni kurtarmaz, hiçbir şey seni kurtarmaz. o küçük ve işlevsiz parmaklarını teker teker kırmayı o kadar istiyorum ki, böylece hiçbir şey yazamazsın. en küçük, en işlevsiz gibi görünen çatallarla gözlerini yerinden çıkarmak için kıvranıyorum, okuyamazsın, göremezsin. kendini ifade falan ederek bir yere varamazsın.

Dilini söküp çıkan kanla gırtlağını tıkayacağım. ayak parmağından itibaren bütün derini çıkarıp, ne kadar evcil hayvan varsa seninle beslenmelerini sağlayacağım. çünkü senin hak ettiğin bu. insanları hayal kırıklığına uğratmanın karşılığı bu. sonsuza dek "kendini ifade etme" saçmalığıyla pisliğini baskı altına, kontrol altına alamazsın. ne yapman gerektiğini eşşek gibi biliyorsun, ama korkak ve cahil varlığın o kadar kirlenmiş ki, tıkanmış durumdasın. her tarafına devasa boklar yapışmış su boruları gibi tıkandın. ifade etmek aptallığı bir gün bitecek, bu salaklık sona ermek zorunda. erteleyip durma. bu yazıyı yaz, sakla ve bir dahaki okuyuşunda kendine gel. sanmıyorum bunu, ama gene de kendine gel.

Evet son bir tanım yap, her şey uygun olsun, ifade etme arzun kurallara uygun olsun.; dünyanın en iğrenç hissidir şu anda bendeki. dünyanın iğrenç insanları tarafından uygulanır, ve sorumsuzluk denizinde boğulunur. herkes birbirini ve kendini sevmeli,

Kendiyle mutlu olmalı dileklerimle.

Yorum bırakmak ister misin? !